Kavalan Triple Sherry Cask

Kavalan’ın şişelerindeki 3 heceli marka vurgusunu anlamsız buluyorum. Alt alta hizalı sıralanan o 3 “A“ya gözüm takılıyor hep istemsiz. Yakın gelecekte logoda yapılacak bir değişiklik beni hiç şaşırtmayacak bu yüzden. Kötü tasarımın izleri etiket alanının bütününde kendini gösteriyor. Mesela, alttan 1/4’lük bölümde yer alan “marbling” lekeli/renkli anlatım: Söylediklerine göre, 3 sherry fıçısının çok katmanlı, yumuşak etkisini simgeleyen bu tasarımda, “new make”, viski ve şarabın renklerinden esinlenmişler. Bana, Refik Anadol’un harika eseri “Makine Halüsinasyonları ISS Rüyaları”nı anımsattı. Oysa, Kavalan’ınki bir karmaşadan ve basitlikten ibaret. Ayrıca, ilk viskisini henüz 2008 yılında üretmiş bir markanın, kutu üzerindeki defne yapraklı illüstrasyonla verdiği köklülük/eskilik mesajına da pek gerek yoktu zannımca. Naçizane, bir rose şaraba benzeyen bu şişeyi ben tamamen “kitsch” (zevksiz) buldum.

İlk intibaa rağmen, Kavalan’ın iyi viskiler yaptığının bilinciyle ve ön yargısız yaklaştım viskiye. Burunda sunduğu özellikle baharatlı ve meyveli profil beklediğim gibiydi. Fakat, o beyaz etli meyveler alkolün içine iyice gömülmüştü sanki. “A lively flamenco dance of candied fruit, caramel, and honey sweetness,” ifadeleriyle vadettiklerinden epey uzaktı damağı da. Birkaç damla suyla açılan “grappavari” aromalar ise ancak bir teselli olabildi.

“Peat & Sherry”nin nefis atmosferindeki tadımdan, damağımda neredeyse koca bir hiçle ayrıldım. Bu denli hızlı ve düz bir bitiş beklemiyordum doğrusu. Ama, sevgili Gürkan Gümüş’ün misafirperverliği ve onun yarattığı eşsiz ortam, her şeyin telafisi ve tedavisi niteliğinde adeta. “Asgari” bir deneyimi bile böylece muhteşem kılmayı başardığı için kendisinin büyük bir tebriği fazlasıyla hak ettiği kanaatindeyim.

Bir yanıt yazın

*