Bir savaş sahnesi belirdi gözümün önünde. Savaş gibi kokulandırılmış bir viski kokluyorum sanki. “Batı cephesinde yeni bir şey yok” filminden kare kare geçen film şeridini takip ediyor burnum adeta. Yaralı eratın toplandığı karargâh avlusunda, her yandan yükselen gri dumanların sisi içinde, bir masadan diğerine koşan sağlıkçı efradın elindeki eczayla tedaviyi yetiştirme telaşı sanki kokan. Belki de, büyük kazanlar içinde kaynayan sular veya kaynayan muhtelif diğer ihtiyaç. Savaşın olanca acısı, çaresizliği, hüznü belki.
I. Dünya Savaşı’nın ve sonrasının dünyadaki en önemli aktörlerinden Mustafa Kemal Atatürk’ü, aramızdan ayrılışının 84. yılında bu vesileyle yine saygı ve özlemle anıyorum. Onun, tutsak, harap, sefil bir milletten bağımsız, umut dolu, çağdaş bir millet yaratması büyük iş. Verdiği büyük mücadelenin, başardıklarının kıymetinin tarifi yok dilde. Yabancı bir yayında büyük dâhiye ayrılan o bölümü gururla okuyorum.
Türkiye’nin Almanya’nın yanında yer almasına şiddetle karşı çıkmasına rağmen, Ekim 1914’te savaş ilan edildiğinde ülkesini Rus, İngiliz ve Fransız işgallerine karşı savunmak için diğer generallerden daha fazlasını yaptı. Kemal’in ilk komutanlığı 1915’te Gelibolu’daydı. Müttefik kuvvetlerin hem Nisan hem de Ağustos aylarında çıkarma yerlerini tahmin etti, stratejik açıdan önemli Sarı Bayır Sırtı’nı elinde tuttu ve Türklerin Müttefikleri geri tutmasını sağlayan ilham verici liderliği sağladı.
Willmott, H. P. World War I. London: Dorling Kindersley, 2012.
Smokey Monkey, -tabiri caizse- ağızda sivri dilli: Tatlı, tuzlu notaları ve sıcak dokusu dile sert değiyor. Bana, hem “hot toddy”yi de hatırlattı biraz. “Hot toddy”deki tarçının, balın aromalandırdığı “viskili” portakal dilimini tatmışım gibi ve keskin bir bitişi var. Bir “şifa” çayından izler de taşıyor lezzetleri aynı zamanda. Dönemin Kıta Avrupası’nın kireçli/sert suyuyla yapılmış o şifa çayından sadece bir yudum alarak ayrılıyorum oracıktan. Karanlık savaş kasvetinden bir bahar/çiçek, adeta aydınlık bir Cumhuriyet “Original” ekspresyonuyla uyanıyorum.