Caledonia

Dunkeld, River Tay etrafına kurulmuş güzel bir kasaba. Nehrinin üzerindeki yedi kemerli köprüsü, ihtişamlı katedrali, beyaz boyalı yapılarıyla oldukça süslü bir yer Dunkeld. Dunkeld ismi, Kaledonyalıların kalesi anlamındaki Galce Dùn Chailleann ifadesinden geliyor. Kaledonya, İskoçya’yı tarif eden çok eski bir tabir. Zira, bugün hâlâ şiirlere, şarkılara, romantik metinlere Kaledonya ile konu olmaya devam eder İskoçya. Dougie MacLean’in Caledonia şarkısındaki gibi tıpkı.

Let me tell you that I love you and I think about you all the time,
Caledonia you’re calling me and now I’m going home,
But if I should become a stranger you know that it would make me more than sad,
Caledonia’s been everything I’ve ever had.

Dougie MacLean. Caledonia. Craigie Dhu. 1978.

River Tay’i kuzey yönünde Dunkeld Köprüsü’yle geçtikten sonra ilk solda High Street üzerinde küçük/şirin bir dükkan var: Taste Talk (14 High Street, Dunkeld, PH8 0AJ, Perthshire). Tabelasında şöyle yazıyor: “Scotland’s finest chocolate truffles paired with superb malt whiskies”. Bir merak, kendimi bir anda içerde buldum. Iain Burnett çikolatalarının ve kalburüstü malt viskilerin muhteşem eşleşmeleri için yerimi aldım hemen. Vadedilen o uçuş için hazırım. Bu eşsiz deneyimin bir Kaledonya ekspresyonu ile başlamasına ise çok heyecanlandığımı dün gibi hatırlıyorum daha.

Edradour 12 Caledonia: 46 derece alkollü Güney Highland maltı. Fıçı etkisindeki rengi koyu; burnu pekmezli, ballı. Yumuşak kokularında odunsu çok nüans var. Meyveli, baharatlı damağını “winey” diye tanımlamak mümkün. Bitişi uzun ve kremamsı; baharat, meyve hâlâ damakta. Dark Velvet Truffle ile eşleşiyor.
Glengoyne 18: Taze yaz meyveleri kokularıyla açılıyor. 43 derece alkollü. Oldukça tatlı damağı, gövdeli, güçlü ve zengin. Fındık ezmesi, marşmelov yer gibi geniş dokulu. Kalan tatlı, maltsı, ağaçsı aromaları da sevdim. Orange & Hint of Clove Velvet Truffle ile eşleşiyor.
Highland Park 12 Viking Honour: 40 derece alkollü. Ev keki kokularına karışan is mutlu ediyor. Üzeri hafif yanmış üzümlü bir ev keki portresi çiziyor. Damakta da devam eden is, kızarmış lezzetlere eşlik ediyor yine. Uzun, karabiberli bitiyor. Raspberry & Black Pepper Velvet Truffle ile eşleşiyor.

Mutlu mesut ayrılıyorum dükkandan; öğle yemeği vakti. Bridge Street’e bağlanan köşede, The Scottish Deli’de bir sandviç yuvarlıyorum. Dışarda ahmakıslatan var. Hep var o. Hep yaslı, puslu, hep içine kapanık o canım sema. “Caledonia’yı, 1977’de Fransa’nın Brittany kentindeki bir plajda, gerçekten İskoçya’yı özlediğimde ve 10 dakikadan daha kısa sürede yazdım,” diyor Dougie MacLean. Bugünlerde ben de özlem duyuyorum. Aklımda, dilimde, damağımda kalan iyi anılarla idare ediyorum şimdi. Şarkıyı dinliyorum bir yandan. Kaledonya’yla yeniden görüşmek için can atıyorum.

4 Comments

Bir yanıt yazın

*