Hiçbir şeye inanmasam bile kesinlikle gelecek güzel günlere inanırım ben (!). Sanat üreten, şiir okuyan, felsefe tartışan bir yer olacak burası bir gün, biliyorum. Zihinleri tarikatlara, dogmalara teslim olmamış apaydınlık bireyler yetişecek; bilimin rotasında, aklın izinde, Atatürk’ün ışığında kafalar/işler saracak dört yanımızı, eminim buna. Pencerelerimiz havadar bir dünyaya açılacak; tertemiz bir soluk dolacak içeri, içimize.
Fakat, zaman zaman da umutsuzluğa kapılırım. Dağda, kırda, ovada yaşayan, dijital erişim imkanlarından yoksun biçare/zavallı bir köylü cehaleti çıkar çünkü şehrin göbeğinde karşıma. Bir garip söz, abes bir bakış açısı yahut sığ bir tutum, tahrip eder tüm ümitlerimi bir an. Panik bir üzüntü hali, kara bir duman sarar çepeçevre bütün benliğimi. Çırpındıkça batmış, bağırdıkça sesim daha da kısılmış hissederim o zaman.
Bugün, iktidar apaçık “topyekûn cehalet” politikası güdüyor. Bu politika, kendine “vücut” da buluyor haliyle ve bu gerçekle karşılaşınca da üzülüyorum. Saltanatlarını, biraz daha devam ettirebilmelerinin yolu da bu politikadan geçiyor kuşkusuz. Ve gayeleri, kimse “bilmesin/anlamasın”; halk dönüşsün, değişsin, istedikleri şekli alsın. Eğitim, adalet, usul ve nizam umurlarında bile değil. Mesela, CB tarafından Boğaziçi’ne atanan o intihalci rektörü de hiç abuk bulmamıştım bu yüzden. Tam da bu devire yakışan, halkıma layık cinsten bir işti aslında. Zira, bir rektör yardımcısı da, “Okuma oranı arttıkça beni hafakanlar basıyor” dememiş miydi?
Yarın açılacak Meclis’in gündeminde iktidarın ömrünü uzatmaya çare olmayacak arayışlar var: Sosyal medyaya baskı ve anketlere zincir!
Biri toplumsal iletişimi, bilgilenmeyi kontrol altına almak, öteki oylardaki erimenin ortaya çıkmasını engellemek için.
Mustafa Balbay. 2021. https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mustafa-balbay/cok-alametler-belirdi-1872942 30.09.2021’de erişildi.
Sonuç olarak, bunca kötülük, kötü niyet, liyakatsizlik, sorumsuzluk, iş bilmezlik, hazırlıksızlık, haksızlık, hırsızlık, gericilik, utanmazlık, yalan ayyuka çıktıktan sonra, bu iktidarın hala iktidarda kalmasını beklemek de safdillik olur artık; üstelik, o mahfilde yan çizmeler, geri manevralar başlamışken. İşte, muhtemel şanlı yenilginin sabahında kullanılmak üzere “hece ölçülü” bir zafer şarkısı/marşı yazdım müstakbel yeni iktidara; sözleri burada, bestesi ve tüm hakları bende 🙂 Nefes olsun.
Türkiye haydi şimdi nefes al Arkana yaslan huzuru hisset Kendinle barış özgürce yaşa Türkiye sonsuza dek böyle kal Türkiye haydi şimdi nefes al Geleceğe bak huzuru hisset Kör karanlığa kaygıya inat Türkiye sonsuza dek böyle kal Türkiye haydi şimdi nefes al Sevgiyi kucakla huzuru hisset Yıkıldı işte saltanat şatafat Türkiye sonsuza dek böyle kal Türkiye haydi şimdi nefes al Adalete inan huzuru hisset Bu haklı zaferin tadını çıkar Türkiye sonsuza dek böyle kal Türkiye haydi şimdi nefes al Atatürk’ü dinle huzuru hisset İlerleme ve medeniyet yolunda Şimdi ilim iktisat zaferleri kazan
Eşlikçim, “Celebratory” Blend.