The Glenallachie 8 & Glenfarclas 12 – F. J. Walker

Sevgili,Az önce bir The Glenallachie 8 tattım; 46 derece alkollü, doğal renginde, soğuk filtrasyonsuz. Kendi bronz rengine, tatlı notalarına, muhtelif sıcak nüanslarına ve yumuşak içimine bayıldım. Hem paranın satın alabildiği bu optimum kaliteyi çok önemsiyorum. The Glenallachie 8 ardından bir Glenfarclas 12 aldım kadehime. Sevgili,Yazıda “Sevgili” hitabına Ali…

Johnnie Walker Black Label Sherry Finish

Sherry Finish’in yanına bir Black Label alarak geçtim tadıma. Burnuma, damağıma yeniden hatırlattım onu. Doğrusu, bu iki ekspresyon arasında böylesi bir fark beklemiyordum. Öyle ki, bu “demlenme” hayli yaramış Black Label’a. Kırmızı orman meyveleri, kekik balı, dut pekmezi gibi çok belirgin, karakteristik kokular kazanmış viski böylece. Ama, “is”…

Nostaljik Viskiler 1

Hürmet dolu bir sevinçten heyecan içindeyim: O yıllarda münasebet kuramadığım viskilere kavuşuyorum. 1980’lerin göklerinden birkaç elma düşmüş de, ben oluşan o meteor yarığına koşuyorum sanki merakla. Bir büyükle bayram kucaklaşması gibi bu varış; bu “geçmişe dönüş” gibi bir şey adeta. Tarihten bir lezzet kayığında, namütenahi hülyalar diyarında geziniyorum.…

3 Viski

Cardhu Gold Reserve, burunda tatlı-ekşi mis notalarla açılıyor. Elmaya, kiviye benzeyen o tatlı-ekşiliği koklamak çok keyifli. Damaktaki bitki ve meyvenin birlikteliği, meyvemsi bir bitki çayı içiyormuş hissi veriyor. Portakal çiçeğiyle beyaz çayın buluşması gibi yudumları. O aşina olduğumuz Cardhu yumuşaklığında, tazecik ve kuru bir içim zevki sunuyor Cardhu…

İcaz

Değerli birçok hikayeye ev sahipliği yapmış, “efsane” misafirler ağırlamış Pera Palace’ın “gövdeli” atmosferinde nefis viskilerle bir yolculuğa çıktım. Paris İstanbul arası sefer yapan Orient Express treninin yolcusuydum sanki mütareke İstanbul’unda. Orient Bar’ın nezih salonunda, Mustafa Kemal’in kendisini masalarına davet etmek isteyen işgal komutanlarına tarihi cevabı da çınladı kulaklarımda…

Nefes

Hiçbir şeye inanmasam bile kesinlikle gelecek güzel günlere inanırım ben (!). Sanat üreten, şiir okuyan, felsefe tartışan bir yer olacak burası bir gün, biliyorum. Zihinleri tarikatlara, dogmalara teslim olmamış apaydınlık bireyler yetişecek; bilimin rotasında, aklın izinde, Atatürk’ün ışığında kafalar/işler saracak dört yanımızı, eminim buna. Pencerelerimiz havadar bir dünyaya…

Johnnie Walker Green Label 15

Green Label, adıyla müsemma bir viski benim için. Yeşil kabuğuna sıkı sıkıya tutunan yaş fındığın, kabuğundan ayrılırken bıraktığı o yeşil ve taze koku var burunda adeta. Sonra, odun sobası üzerinde aheste kavrulan fındığın yaydığı isli, odunsu ve fındıksı kokuların, tatlı ve meyvemsi kokularla baş döndürücü ahengi var. Zengin,…

Johnnie Walker 18

Alexander Walker, “Viskimizi, kalitesine pazarda kimsenin yanına bile yaklaşamayacağı üstünlükte yapmaya kararlıyız.” sözleriyle açıklamış felsefesini vaktiyle. Johnnie Walker 18’i tadınca, günümüz Walker emekçilerinin, hâlâ bu sözün ışığında “yürüdüklerini”; üretimde eşsiz kalite standartlarını yakaladıklarını düşündüm. İşte, o emekçilerden Master Blender Dr. Jim Beveridge… En genci en az 18 yaşında…

John Walker & Sons Celebratory Blend

Henüz kapitalizmin kilitli alüminyum paketlerine hapsolmamışken, bu dünyanın sade güzelliklerindendi kese kağıdında taze kuru yemiş. Bazen hepsinden 100’er gram; bazen sadece en sevdiğinden 250-300 gram mutluluktu tane tane. İçerde sıcacık açılmayı bekleyen o tuzlu fıstığın, sarı leblebinin, kabak çekirdeğinin derinden gelen kokusu hala burnumdadır mesela. Bana eski yılbaşlarını…

Harman

Harman viskiler için, “Malt viskiye yapılan kötülüktür” derler, “Malt viskideki o butik kalite yok” derler, onu derler, bunu derler. Oysa harman viskiler, hem malt viskilerin köşeli sert yapısını kırarak, viskiyi daha çok tüketiciye ulaştırmış hem de böylece malt viskilerin tanıtımına da büyük katkı sağlamıştır. Johnnie Walker Red LabelKalbinde…

Uisge Beatha

Talisker Damıtımevi Müdürü Charlie Smith’in telaffuzuyla yer etti kulağıma “Usgiba” sözcüğü ilk. Eski İskoç dilindeki yazılışı uzunca olmasına karşın Türkçe’deki tarifi sadece 6 harflikti. Öyle olunca, günün birinde geldi o güzel telaffuz, hikayelerimle viski tadım notlarımı yazdığım bloguma isim oldu sonunda. Böyle başladı serüveni Usgiba’nın. “A’dan Z’ye Viski”…