Lagavulin 16

Peçeteye sarılı kavrulmuş/tuzlu/islenmiş bademlerini çıkardı çantasından. Yağı peçeteye geçmiş; böylece, etrafa yayılan kokudan tanıdım onları. Glenkinchie‘deki atıştırmalık tabağımızdan artakalan yiyemediklerimizdi onlar. Bu uzun uçuşta kırmızı şarabımın tam da ihtiyacı eşlikçilerdi. Keyfime katık oldular. Lagavulin 16’nın damaktaki aromatik izlenimi lezzet hafızama o bademleri getirdi. Yağlı, tuzlu ve doyurucu bir…

Lagavulin 12 Special Release 2021

Burun, fıçı sertliği alkolüne rağmen yumuşak. Bu usta işi bir takdim. İs, meyve ve odun müthiş bir denge içerisinde. Meyvesi, yaz meyveleri: Karpuz, kayısı, kiraz. Damakta da devam eden is, ilk nefeste kendini hissettiriyor. Damağımdaki bu zarif is dokunuşunu çok sevdim. İs, damakta da meyvelerin koruyuculuğu görevini üstlenmiş…

Dalwhinnie

Rota yazımda viski duraklarımı harita üzerinde işaretlemiştim. İskoçya’daki bir diğer viski durağım Dalwhinnie. Dalwhinnie, Braes of Glenlivet’e (şimdi Braeval) kadar (1973) İskoçya’nın en yüksek rakımlı (327 m) damıtımevi (Charles MacLean, Whiskypedia, s. 181). Dalwhinnie’nin eşsiz konumu, koyu gri gökyüzünü çok yakında hissettiriyor. Yine bir arkadaş canlısı rehber/uzman karşılıyor…

Rota

6 Mayıs 2023 Cumartesi, yerel saat 6:30. Otelimin kapısının açıldığı Queen Street’teki sabah manzarası George Eliot’ın tarif ettiği gibi tam da: “When I looked out in the morning it is as if I had waked in Utopia.” Ayaklarıma kadar inmiş sisin içinden o gotik mimari belli belirsiz seçiliyor.…

Lagavulin 8

Oduna, ateşe, kampa teşne bir viski Lagavulin her zaman. Yanıma bir Lagavulin 8 alıp gittiğim kampta, onun lezzet algısını kamptan mülhem şöyle tarif ettim: Denize kuş uçuşu uzak sayılmayacak mesafedeki ağaç evimin taraçasında, ıslanmış meşenin nispeten cılız ateşine karşı, dumanı üstünde yeni kaynamış ballı sütümü içerken, bir yandan…

Talisker Skye

Pencereyi açar açmaz içeriye dolan o alçak basınçlı havanın etkisinde burun. “Boğaz İstanbulu”nun, akşamdan kalma soğuk sonbahar sabahı kokusu bu. Çok aşinayım. Doğal taş kaplama dar sokağı denize açılan o mahalle kahvesinin tahta iskemlesinde burun dehlizlerime yansıyan tüm koku bu hem. Bol dumanlı sigaramın ve ona eşlik eden…

The Balvenie Madeira Cask

Kağıttan, bir gazeteden notalar var bu viskide. Kağıt üzerine sıkılmış, çiçeksi/meyvemsi üst notalarıyla mis, ince bir parfümü koklamak gibi adeta bu. Hatta, retro şişesinin içinden bir “kağıt mektup” çıkmışçasına da tesadüfi biraz. Kahveli süt köpüğüne benzeyen kadifemsi yapılı tatlı-ekşi tatlarından keyifli büyük yudumlar alarak okuyorum o şişeden çıkan…

Monkey Shoulder Smokey Monkey

Bir savaş sahnesi belirdi gözümün önünde. Savaş gibi kokulandırılmış bir viski kokluyorum sanki. “Batı cephesinde yeni bir şey yok” filminden kare kare geçen film şeridini takip ediyor burnum adeta. Yaralı eratın toplandığı karargâh avlusunda, her yandan yükselen gri dumanların sisi içinde, bir masadan diğerine koşan sağlıkçı efradın elindeki…

The Glenlivet 12

The Glenlivet 12’nin kapağını açar açmaz burnuma gelen kokuyu, Zülfü Livaneli o nefis romanında tarif etmiş sanki: “Köşkün cümle kapısının ardına kadar açılmasıyla birlikte içeriye taze bir yaz sabahının gönül ferahlatıcı çiçek kokuları doldu.” (Livaneli, Kaplanın Sırtında, s. 139). İçinde türlü zenginlikler, gizli güzellikler barındıran bir köşkten yapılmış…

Glenglassaugh Evolution

Kulağıma kötü aksetmiş vaktiyle “zaika”: Âl-i İmrân 185 ve Enbiyâ 35’te “Her canlı ölümü tadacaktır.*” mealiyle “tatsız” bir çağrışımı olsa da, tat alma, tatma, tat alma duygusu anlamlarına gelen güzel bir kelime o esasen. Çukurbağ Yarımadası’nda lezzetlerine vurulduğum bir restoranın adı da aynı zamanda “Zaika”. Tatilden aldığım tadı,…

Johnnie Walker Black Label Sherry Finish

Sherry Finish’in yanına bir Black Label alarak geçtim tadıma. Burnuma, damağıma yeniden hatırlattım onu. Doğrusu, bu iki ekspresyon arasında böylesi bir fark beklemiyordum. Öyle ki, bu “demlenme” hayli yaramış Black Label’a. Kırmızı orman meyveleri, kekik balı, dut pekmezi gibi çok belirgin, karakteristik kokular kazanmış viski böylece. Ama, “is”…

The Glenlivet Distiller’s Reserve

Besine erişimin bu denli meşakkatli olmadığı bir çocukluktu benimki: Tel örgüye yaslanmış yabani dikenli dağ böğürtlenlerinin yol kenarında ansızın karşıma çıktığı bir çocukluk. Paylaşmak toplum teamülüydü; dalından meyve yemek bir çocuk hakkıydı o zaman. Şimdi, Latince isimleriyle pek de soğuk/yabancı, “hayırsız” peyzaj bitkileri, kara bulut gibi örttü sanki…